Ulusal Sepsis Sempozyumu Başkanı & Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı & Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel’in önsöz yazısı:
“Sepsisin Tanısında Hız, Mutluluk Getirir!
Sepsis, septik şok ve ardından gelişen çoklu organ yetmezliği günümüzde yoğun bakım ünitelerinin en önemli mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. Hem kaynak kontrolüne yönelik cerrahi uygulamalardaki hem de farmakolojik alandaki gelişmelere rağmen sepsis görülme sıklığı artmaya devam etmektedir. Yine sepsis tanı ve tedavisine yönelik harcanan maliyette büyük boyutlara ulaşmaktadır. Sepsis enfeksiyona düzensiz konakçı yanıtının neden olduğu bu mortalitesi ve morbiditesi yüksek bir klinik tablodur. Her üç buçuk saniyede bir hayat, sepsis nedeniyle kaybedilmektedir. Özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde daha da ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir.
Septik ve özellikle de septik şok yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilmektedir. Sepsis, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun bakım uzmanlık eğitiminin önemli konularının başında gelmektedir ve yoğun bakım uzmanlarımız sepsis yönetiminde büyük bir beceriye sahiptir. Yine yoğun bakım çalışanları olarak hepimiz erken tanı ve tedavinin ne kadar önemli olduğunun farkındayız.
Sepsis için hız, mutluluk getirmektedir. Ancak sepsisli ya da septik şoklu hastayla yoğun bakım uzmanının karşı karşıya gelmesi gecikmeli olabilmektedir. Bu sürenin kısalması hem halkın hem de tüm sağlık çalışanlarının farkındalığının artmasıyla mümkündür. Bu farkındalığı oluşturmak üzere her yıl 13 Eylül Dünya Sepsis Günü olarak kutlanmaktadır. Birçok bilimsel ve sosyal etkinlik düzenlenmektedir.
Her yıl düzenlediğimiz Sepsis Sempozyumunu bu yıl 9 Eylül 2019 tarihinde Sağlık Bakanlığı himayesinde Ankara Şehir Hastanesinde gerçekleştirdik. Bilimsel açıdan çok zengin bir içeriğe sahip olan sempozyumda sepsis enine boyuna tartışıldı. Yoğun katılımın olması bizleri fazlasıyla sevindirdi. Bu sempozyumda özellikle hastanede yatan hastaların sepsis için taranarak erken yanıt bulması önemli konulardan biri olarak karşımıza çıktı. Yine acil serviste sepsis tanısının her an akılda olması zorunluluğu vurgulandı.
Çok önemli konulardan biri de antibiyotik direnci sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Antibiyotiklerin akılcı kullanımı belki de ileri dönemlerde sepsis mortalitesini azaltacak en gerçekçi strateji gibi görünmektedir. Sağlık çalışanlarının farkındalığını arttırmaya yönelik düzenlediğimiz bu sempozyumun yanı sıra halkımızın farkındalığını arttırmak üzere 15 Eylül 2019 tarihinde Ahlatlıbel Atatürk Parkında bir piknik düzenledik. Bu piknikte halkımızı sepsisle ilgili bilgilendirmeye çalıştık.
1989 yılında Roger C. Bone ve arkadaşları tarafından tanımlanmasının ardından geçen 30 yılda sepsiste önemli yol kat edilmiştir. Gelecek yıllarda görülme sıklığında artış öngörülmektedir. Mortalite ve morbiditesi yüksek ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Yoğun bakım çalışanları olarak bundan sonra da yapmamız gereken ülkemizde hem halkımızın hem de sağlık çalışanlarının farkındalığını arttırmanın yanı sıra bilgilerimizi güncel tutmak ve sepsis ile ilgili çalışmaları hızlandırmak olmalıdır.
Sepsis etkinliklerinin bir uzantısı olarak dergimizin Sepsis Özel Sayısını oluşturduk. Bu sayıda sepsise yönelik detaylı güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Emeği geçen tüm bilim insanlarına ve Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği Yönetim Kuruluna teşekkür ederim.”