Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) tarafından acil tıp ana dalına yoğun bakım yan dal uzmanlık sınavına girme hakkı verilmesi konusunda tavsiye kararı alınmış olduğunu 29 Aralık 2023 tarihinde Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği (TÜYUD) Yönetim Kurulu Üyeleri olarak sosyal medyadan öğrenmiş bulunmaktayız. Sağlık hizmet sunumunda çok önemli yerleri olan acil tıp ve yoğun bakım camiasını doğru bilgilendirme ve meslektaşlarımız ile Bakanlığımıza görüşlerimizi aktarma ihtiyacı oluşmuştur.
Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) tarafından Yoğun Bakım Müfredat Komisyonuna (TUKMOS-YB) Türkiye Acil Tıp Vakfı (TATV) tarafından yazılmış “acil tıp ana dalına yoğun bakım yan dal uzmanlık sınavına girme hakkı verilmesi” konulu yazı gönderilmiş ve görüş istenmiş olmasına rağmen komisyon tarafından iletilen görüş, TUK tarafından dikkate alınmamıştır. Türkiye’deki yoğun bakım ve yoğun bakım ile ilgili ana dal uzmanlık derneklerinin de görüşlerine başvurulmadan, birkaç gün içerisinde böyle majör bir kararın verilmesinin yoğun bakım uzmanlık alanı yanında acil tıp ve Ülkemiz için olumsuz bir gelişme olduğunu ve yıllardır bu alanda sahada emek, hizmet, eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürüten yoğun bakım uzmanlarının, TUKMOS-YB üyelerinin emeklerinin ve uzmanlaşmış bilginin dikkate alınmadığını düşünmekteyiz.
Yoğun bakım 2002 yılında tüzük ile, en nihayetinde 2011 yılında ise kanun ile 6 ana dal üzerine bir yan dal uzmanlık alanı olarak kabul edilmiştir. Çok sayıda ana dal ile ilgili olması nedeni ile pratikte eğitim ve hizmet sunumunda Sağlık Bakanlığı’na ve TUK’a çok kez ilettiğimiz karmaşa ve sorunlar mevcuttur. Süreç içerisinde yoğun bakım alanı üzerinde başka branşlarda örneği olmayan ölçüde sürekli farklı talepler ve müdahaleler olmuştur. Bu nedenlerle, zaman içerisinde yoğun bakımın tercihi, mesleki tatmin ve çalışma şartları olumsuz yönde etkilenmeye başlamıştır. Yaşadığımız sorunlardan bazıları yoğun bakım uzmanının görev tanımının olmaması, yoğun bakım uzmanlarına üçüncü basamak yoğun bakım ünitelerinde görev verilmemesi, ya da tek başına her gün icapçı olarak görev verilmesi, özel hastanelerde yoğun bakım yan dalı için kadro verilmemesi, yan dal uzmanı olunması nedeni ile gerek özel, gerek kamu hastanelerinde ana dalında da kadro verilmemesi ve çalıştırılmaması, yan dal uzmanı olunmasına rağmen yoğun bakım üniteleri olan diğer ana dallardan farkın olmaması, diğer yan dallar için olan teşviklerden yararlanamamasıdır.
Ülkemizde yoğun bakım branşının tanımı, hastanelerde yoğun bakım ünitelerinin çeşitliliği ve yapılanması, yoğun bakım uzmanının görev, yetki, sorumlulukları netleşmeden ve mevcut sorunlar çözülmeden acele yapılan değişimler olumlu sonuç vermeyecek, sorunların boyutunu artıracaktır.
Öncelikle, bu tavsiye kararının salt eğitim hakkı ve sınava girerek yoğun bakım uzmanı olanlar ile sınırlı olmayıp tüm acil uzmanları ve acil tıbbının geleceğini ilgilendirdiği unutulmamalıdır.
Değerli acil tıp hekimlerinin yoğun bakım branşının mevcut sorunları ve dolayısıyla kendilerini bekleyen hususlar konularında doğru bilgilendirilmelerinin hakları olduğunu, sadece yoğun bakım değil kendi uzmanlık alanları olan acil tıp hakkında da acele ile alınmış mevcut tavsiye kararı konusunda temkinli olmalarının kendi uzmanlık alanları açısından daha uygun olacağına inanıyoruz.
Bu karar sonucunda;
- Eğitim sonunda yoğun bakım uzmanı olunması yedinci ana dalın protokole dahil olması anlamına gelmektedir. Kanun ile altı ana dal üzerine kurulan yoğun bakım yan dalına yedinci ana dalın eklenmesi ancak kanun ile olabilir. Bu nedenle yeni yasal süreçler olabilecek ve alınan uzmanlığın geçerliliği tartışmalı hale gelebilecektir.
- Acillerde 3. basamak yoğun bakım üniteleri kurulması anlamına gelebilir ki bu durum Ülkemiz hastanelerinde fazla çeşitte olan yoğun bakım ünitelerinin sayısını artıracak, bu üniteler de dolacak ve gelinen durum hasta yatışlarını düzeltmekten çok, hastaların hangi yoğun bakıma yatırılacağı yönünde kargaşayı ve bakım hastalarının birikmelerini artıracaktır. Zira Ülkemizdeki temel sorun yoğun bakım yatak sayısının az olması değil (tam tersi Ülkemiz yoğun bakım yatak sayısı yönünden Dünyada birinci sıradadır), bakım hastalarının sadece aciller değil, yoğun bakım ünitelerinde de birikmesidir.
- Ayrıca mevzuata göre yoğun bakım uzmanı olmayan ünitelerde, gerektiğinde ilgili 6 ana dalın uzmanları hasta bakım ve tedavi sorumluluğunu üstlenmektedir. Acil tıp uzman ve araştırma görevlisi sayılarının da yetersizliği, bu nedenle pratisyen hekimlerin acil servislerde görevlendirildikleri gerçeği ortada iken acil tıp uzmanları ve asistanları diğer altı ana dal hekimleri gibi, yoğun bakım uzmanı olmasalar da yoğun bakım ünitelerinde görevlendirilecekler ve nöbet tutacaklardır. Bu da acil tıp hekimi meslektaşlarımızda motivasyon kaybı, ek iş yüküne yol açacak; zaten kadrolarının neredeyse üçte biri boş kalan acil tıp uzmanlık alanının tercih edilmemesine yol açacak, acil tıp hekimi sayısı ve hasta bakım niteliği azalacak, acil tıp hekimi meslektaşlarımızı başka bir sorun ile yüz yüze bırakacaktır.
Bütün bunlara ek olarak, acil tıp derneklerinin tümü gösterilmeye çalışıldığı gibi uzlaşı halinde yoğun bakımın 20 yıldan fazla süren yan dal olma sürecinde yer almamışlar, hatta zaman zaman farklı görüşlerde olmuşlardır.
2011 yılında yoğun bakım kanun ile oluşturulduğu dönemde ve son yıllara kadar Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) yoğun bakım ile acil tıbbın hiç ilgisinin olmadığını, yoğun bakım yan dalı hususunda bir talepleri olmadığını defalarca belirtmişlerdir. İki yıl kadar önce kurulmuş olan bir acil tıp vakfının detaydan uzak, gerekçe yönünden yetersiz talep yazısı ise kısa sürede değerlendirilmiş ve olumlu karşılanmıştır. Bu hususlar başta acil tıp camiası nezdinde düşündürücü olması gereken hususlardır.
Bizler, Ülkemizde acil servislerde yüksek hasta yükünü karşılayan, hastanelerin ve sağlık sisteminin temel yapı taşlarından birini oluşturan, üstün emek ve özveri ile çalışan acil tıp hekimi meslektaşlarımıza saygı duymaktayız. Ancak, aynı saygı camiamıza da duyulmalıdır. Nasıl ki acil tıbba ve hatta birçok branşa kendilerinin haberi olmadan yapılacak müdahaleler, ilgili tıp camiasını olumsuz etkiler ise, yoğun bakım camiası da bu çok sayıda haksız müdahalelerden olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu müdahaleler acil tıp branşında yoğun bakım eğitimi almak isteyen meslektaşlarımızın eğitim sürecine de olumsuz yönde yansıyacaktır. Unutulmamalıdır ki, talepler, kararlar kişiler düzeyindedir ve kişiler geçicidir; oysa acil tıp ve yoğun bakım camiaları tıp var olduğu sürece dirsek teması ile çalışacaklardır.
Acil tıp derneklerine çağrımız yoğun bakım sürecinde 20 yıldan itibaren yaşanan ve birçoğu çözülemeyen sorunlar var iken kendi camialarını da bu sorunlara dahil etmemeleri, hala sorunlarını çözmeye çalışan yakın temasta çalıştıkları bir branşa ve meslektaşlarına yeni bir müdahale ile zarar vermemeleri, camiamızın motivasyonunu kırmamaları ve düzenini yeni oluşturmakta olan yoğun bakım alanının gelişimini engellememeleri, yoğun bakım dernekleri ile yakın ilişkilerde çalışarak mevcut sorunlara çözüm arayışına gitmeleridir.
Sağlık Bakanlığı ve TUK’un ise bir branş ile ilgili iletilen taleplere karar verme sürecinde, paydaşların görüşlerine detaylı bir şekilde başvurmaları, sorunların çözümü için kapsamlı çalışmalar yapmaları, alınan bir kararın başka bir branşı olumsuz yönde etkilememesini sağlamaları kanaatindeyiz.
Derneğimiz, acil tıp branşından bağımsız olarak, yoğun bakım alanına yedinci ve daha fazla ana dalın katılımının sakıncalı olduğu, hatta mevcut sayının da azaltılması gerektiği; eğer sayının artması söz konusu olursa da ileride protokollü eğitimin sürdürülmesinin mümkün olamayacağı, yoğun bakım branşında büyük kararlar alınmadan önce mevcut sorunların paydaşlarla değerlendirilmesi ve Ülkemiz menfaati için en doğru kararın alınması görüşündedir.
Derneğimiz olarak, aldığı eğitimi sahada özveri ile sunmakta olan, yoğun bakıma emek veren tüm meslektaşlarımızın adına üzüntümüzü ve haklarının savunucusu olduğumuzu dile getirir, konu ile ilgili camiamızın hassasiyetini Sağlık Bakanlığı, TUK ve acil tıp camiasının dikkatlerine sunar, alınan kararın acil tıp ile yoğun bakım branşına ve hastalarımıza geri dönüşümsüz zararlar vermeden, bir an önce düzeltilmesini talep eder, Sağlık Bakanlığı ve TUK’a branşımız ile ilgili katkı sunmaya hazır olduğumuzu saygılarımızla bildiririz.
Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu