İstanbul Sözleşmesi Yürürlükte Olmalıdır!

Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği olarak İstanbul Sözleşmesinin fesih kararını büyük bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Yönetiminde ve tüm organlarında kadın üyelerinin varlığını, aktif katılımını önceleyen bir anlayışla; bilimsel ve sosyal her aktivitemizde cinsiyet eşitliğini titizlikle gözetmeye önem vermekteyiz.

Kadına yönelik her türlü şiddetin suç olduğunu ve buna hiçbir koşulda sessiz kalınmaması gerektiğini tüm platformlarda yıllardır ifade etmekteyiz.

Kadınların bilimde, akademide ve çalışma hayatında erkeklerle eşit haklara ve güvenceye sahip olarak yer alması için Derneğimiz, kurulduğu ilk günden beri mücadelecidir.

Bizler; bir yılı geride bırakan pandemi koşullarında sıklıkla şiddete maruz kalmasına rağmen görevini sorumlulukla yerine getiren hekimler ve sağlık çalışanları olarak her zaman şiddetin karşısında olduk! Kadınlara, çocuklara, doğaya ve akla gelebilecek her varlığa yönelik şiddetin kesinlikle karşısındayız; Devletin her zaman mağdurdan yana olmasını, onu güçlendirici tedbirler alması gerektiğini savunduk. Bugün de İstanbul sözleşmesinin feshedilmesinin yaratacağı toplumsal sorunlardan endişe etmekteyiz.

İstanbul Sözleşmesi olarak dillendirdiğimiz “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Türkiye’deki kadın hareketinin en önemli kazanımları arasında yer almaktadır. Bu Sözleşme, temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkindir. Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarını korur. Öyle ki bu sözleşme ile çocuk mağdurlar dahil, hassas konumdaki tüm insanların hakları, güvenlikleri yasal koruma altına alınır. Hassas konumda bulunan kişi bir erkek bile olsa İstanbul Sözleşmesi temel insan hakkını baz alarak düzenlendiği için mağdur erkeği korur.

İstanbul Sözleşmesi, bütüncül hazırlanmış çerçevesi ile sadece aile içindeki kadını değil aynı zamanda mevcut veya daha önceki eşler veya birlikte yaşayan bireyleri de kapsar ve kollar. Kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde iş birliği yapmalarına destek olur. İstanbul Sözleşmesi; sosyal medyada da ifşalarla gündeme gelen cinsel tacizin karşısında durur. Her türlü istenmeyen, cinsel mahiyette sözlü – sözlü olmayan fiziksel davranışın cezai veya yasal yaptırıma tabi olmasını sağlar.

Ülkemizde zaten oldukça sorunlu olan kadınlara yönelik şiddet ve eşitsizliğin azaltılabilmesi için İstanbul Sözleşmesinin önemli bir dayanak olduğunu düşünüyoruz. Mevcut fesih kararının yeniden gözden geçirilmesi ve geri alınmasının kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın azaltılmasını destekleyeceğini düşünerek talep ve rica ediyoruz.

About author

-->