Sepsis Nedir?

13 Eylül, Dünya Sepsis Günü olarak kabul ediliyor ve 2022 itibariyle Sepsis Gününün 10. Yılını Kutluyoruz. Hedefimiz, sepsisi ulusal ve küresel ölçekte sağlık önceliği yapmaktır.

Sepsis nedir?

Sepsis, halk arasında kan zehirlenmesi olarak bilinen bir durumdur. Herhangi ağır bir enfeksiyon varlığında vücudun enfeksiyona verdiği savaşın kontrolsüz bir hale gelerek, kişinin kendi organlarına hasar vermesi ile gerçekleşir. Tanınmaz ve acil tedavi edilmez ise birçok organın çalışmaması ve ölüme neden olabilir. Günümüzde kalın bağırsak ve meme kanserine bağlı ölümlerin toplamından daha fazla hasta sepsis nedeni ile ölmektedir.

Sepsis Her Yıl Dünyada 11 Milyondan Fazla Can Alıyor

Sepsis dünyada yılda yaklaşık 50 milyon bireyi etkilemekte ve 11 milyona yakın ölüme neden olmaktadır. Sepsise yakalanan bir hasta %50’ye yakın ölüm riski taşır. Kurtulan hastalarda da engellilik, sakatlık gelişebilmektedir. Sepsis tüm dünyada giderek artan bir tehdittir ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde sıklığı giderek artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü Mayıs 2017’de sepsisin önlenmesi, tanınması ve tedavisini küresel bir öncelik olarak kabul etmiştir.

Erken Tanı ve Erken Antibiyotik Tedavisi Gerekli

Sepsis tüm dünyada giderek artan bir tehdittir ve özellikle COVID-19 salgınının etkilerini sürdürdüğü günümüzde ölümün önde gelen nedenlerinden biridir. İyileşen bir kısım hastada ise engellilik, sakatlık veya kalıcı organ yetmezlikleri görülebilmektedir. Semptom ve bulguların silik kalabilmesi nedeniyle tanıda; hızlı müdahale gerektirdiği için ise yönetiminde uygun yaklaşım önemlidir. Erken tanı, erken antibiyotik tedavisi ve odak kontrolü, uygun organ destek tedavisi sepsise yaklaşımın vazgeçilmezleridir. Hipokrat döneminden itibaren tıbbın ana ilkesi olan, yoğun bakımın da özünü oluşturan “önce zarar verme ilkesi üzerinden hastalarımıza hızlı, dinamik ve doğru tedavilerin uygulanması ölüm ve komplikasyonların azaltılmasında oldukça önemlidir.

Aşılama, El Hijyeni, Enfeksiyon Kontrol Kuralları Önemli

Şüphe yok ki her hastalık gibi sepsisin de tedavisinden önce önlenmesine gayret gösterilmelidir. Toplumun aşılanması, el hijyeni, enfeksiyon kontrol kurallarına uyum ve hastanın medikal durumunun iyi yönetimi sepsisi önlemede önemli adımlardır.

Sepsis Kimlerde Görülür?

Sepsis yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durumdan bağımsız herkeste görülebilir. Ancak, özellikle bebek ve ileri yaşlılar, gebeler, ilaç veya hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde görülme riski daha fazladır. 5 yaşından önceki ölümlerin %60’ı sepsise bağlıdır ve sepsis anne ölümlerinin de önemli bir nedenidir. Şunları unutmamak gerekir ki, her enfeksiyon hiç şüphesiz sepsise neden olmaz, çoğu birey enfeksiyonu savunma mekanizmaları ile atlatır. Ancak enfeksiyona bağlı ölümler, enfeksiyonun kendisi değil, sepsise bağlı gerçekleşir ve her türlü mikroorganizmaya (bakteri, virüs, mantar ve parazit) bağlı enfeksiyon (örneğin zatürree, idrar yolu enfeksiyonu, menenjit, grip, vb.) sepsise neden olabilir.

Sepsisin Belirtileri Nelerdir?

Şu bulgular olduğunda sepsisten kuşkulanmalısınız: Ateş, titreme gibi enfeksiyon bulguları olan hastada gelişen bilinç değişikliği, kendini çok kötü hissetme veya genel durumun bozulması, nefes darlığı, solunum sayısı ve nabız sayısında artma, tansiyon düşüklüğü, ciltte değişiklikler. Bu belirtiler varlığında kişiler en yakın acil servise başvurmalıdırlar. Hastayı ilk gören hekimler ise hastayı değerlendirip en kısa zamanda bir yoğun bakım ünitesine yatırmalıdırlar.

Sepsis Nerede ve Nasıl Tedavi Edilmelidir?

Sepsis acil olarak tedavi edilmesi gereken zamana karşı yarışılan bir durumdur. Tedavisinin saatler ve hatta dakikalar içerisinde gerçekleşmesi gerekir. Sepsis hastalığı yoğun bakım uzmanları tarafından izlenip, yönetilmelidir. Tedavide ilk etapta, sepsise yol açan mevcut enfeksiyonun antibiyotik tedavisi ve abse varsa absenin boşaltılması yoluyla hızla kontrol altına alınması önemlidir. Ancak antibiyotiklerin mutlaka konunun uzmanı hekimler tarafından başlanması gereklidir, zira gelişi güzel antibiyotik kullanımı antibiyotik direnci gelişimine, toplumda dirençli mikroorganizmalarla enfeksiyon gelişiminde artışa ve enfeksiyon tedavisinin zorlaşmasına neden olmaktadır.

Antibiyotiklerin Akılcı Kullanımı Gereklidir

Toplumda antibiyotiklerin yaygın olarak kullanımı, basit enfeksiyonlarda mikroorganizmaların antibiyotik ile tanışıp direnç kazanmasına yol açmaktadır. Bu durumda hekimler sepsise yol açan ciddi enfeksiyonlarda ilgili mikroorganizmaya etkin antibiyotiği bulmakta zorlanmaktadır. Dünya genelinde yeni antibiyotik moleküllerinin üretimi artık mümkün olmadığı için, mevcut antibiyotiklerin akılcı kullanımı şarttır. Sepsiste enfeksiyon tedavisi ile birlikte organ yetmezliklerinin tedavisi yoğun bakım ünitelerinde yoğun bakım uzmanları tarafından yönetilmelidir.

Sepsis Önlenebilir mi?

Sepsisi önlemek mümkündür. Bunun için genel hijyen kurallarına uyulması, el hijyeni sağlanması, çocukluk ve erişkin aşılama programlarına uyulması önceliklidir. Sepsisin erken tanınarak tedavinin hemen başlanması da sepsisin ilerlemesini, şok ve organ yetmezlikleri gelişimini önler. Sepsise bağlı ölümlerin en az %10 – 15’i aşılama, hijyenik önlemler, erken tanıma ve hızlı tedavi yöntemleri ile önlenebilir. Hastane kaynaklı enfeksiyonları azaltmak için seferber olunmalıdır. Ancak sepsis olgularının %80’den fazlası hastane dışında geliştiğinden sepsisin tanınması, teşhis ve tedavisi çabaları acil servisleri, poliklinikleri ve bakım merkezlerini de kapsamalıdır. Yükselen bu dalgayı durdurmak ve dünyada sepsisten ölümleri azaltmak amacıyla uygun adımları atmak için, Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği olarak tüm dünyaya ve halkımıza çağrıda bulunuyoruz.

About author

-->