Değerli üyelerimiz,
Bilindiği üzere, yoğun bakım bilim dalında 2013 yılından itibaren Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS) sonrası yan dal araştırma görevlisi eğitimi başlamıştır. Üç yıllık yoğun bakım yan dal eğitim programı sürer iken, 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun Geçici 12’nci Maddesi (Geçici Madde 12-(Ek: 19/11/2014-6569/21 md.)) hükümleri çerçevesinde 22.08.2015 tarihinde Sağlık Bakanlığı adına MEB tarafından yoğun bakım yan dal sınavı yapılmıştır. İlgili yasa maddesinde “…Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak sınavda başarılı olanların uzmanlık belgeleri,…” ibaresi yer almaktadır. Yani yasa yapıcı sınav kelimesini tekil olarak kullanmıştır. Birden fazla sınav yapılması öngörülmüş olsa idi bunu çoğul yani “…sınavlarda…” olarak kullanırdı. Hal böyle iken, yoğun bakımlarda belli bir süre çalıştığını belgeleyen bazı hekimlere herhangi bir eğitim sürecinden geçmeden yoğun bakım uzmanlık diploması verilen bu sınavın ikincisinin yapılmasının yeniden gündeme gelmiş olması, bu konuda değerlendirmelerimizi içeren bu metnin hazırlanmasını zorunlu kılmıştır.
Uzmanlık Eğitimi Süren Hekimlere Büyük Haksızlık!
Türkiye’de yoğun bakım uzmanlık dalı ilk kez 2002 yılında Tıpta Uzmanlık Tüzüğü ile ihdas edilmiş ve sonrasında 2015 yılında yapılan sınav sonucu dahil dört kez istisnai olarak yoğun bakım diploması verilmiştir. Bu sınavın ikincisi yapılması durumunda beşinci kez istisnai olarak yoğun bakım diploması verilmesi söz konusudur.
Dünyada ve Türkiye’de yeni ihdas edilen tıpta uzmanlık alanlarında bir seferliğe mahsus olmak üzere bu alanda çalışmış olanlara istisnai olarak diploma verilmesi söz konusudur. Ancak istisnai olarak diploma verme eyleminin sürekli bir hal alması, yoğun bakım bilim dalında 2013 yılından itibaren resmi olarak eğitim almış ve uzman olmuş ve halihazırda uzmanlık eğitimi devam eden hekimlere büyük haksızlık, yoğun bakım bilim dalının gelişimindeki en önemli engel ve yoğun bakım alanında yaşanan sorunların en önemli nedenlerindendir.
YDUS süreci devam ediyor
Dört kez istisnai olarak yoğun bakım diploması almak için fırsat yaratılması yanında halen YDUS ile devam eden bir süreç var iken ve en önemlisi Türkiye’de yoğun bakım uzman ihtiyacı nedeni ile birçok ana dal ve yan dala göre her yıl çok sayıda yoğun bakım yan dal uzmanlık kontenjanı açılmaktadır. Yoğun bakım uzmanı olmak isteyen ana dal uzmanlarına tekrar istisnai bir durum yaratmak yerine halen YDUS ile başladıkları yan dal eğitimini sürdürmekte olan ana dal uzmanları gibi diğer ana dal uzmanları da aynı süreçten geçerek yoğun bakım uzmanı olmalıdır. Halen akademik kadrolarını dahi bırakıp, oldukça kıdemli bir dönemde resmi sürece dahil olan uzmanlar vardır. Bu istisnai durum kendilerine de büyük haksızlıktır.
Yetkili Olmak Farklı Uzmanlık Eğitimi Farklıdır
Bazı yerlerde henüz yoğun bakım yan dal uzmanı olmaması bahanesi ile eğitim sürecinden geçmeden yan dal uzmanlığı istemenin hiçbir haklılığı olmadığı gibi, hiçbir dayanağı da yoktur. Yan dal uzmanının olmadığı ünitelerde ana dal uzmanları yan dalın yetkileri ile çalışabilmektedirler. Bu durum sadece yoğun bakım uzmanlık alanı değil, birçok diğer uzmanlık alanı için söz konusudur. Neden bir grup uzman YDUS sonrası 3 yıllık yoğun bakım eğitimi alıp yoğun bakım uzmanlığı alır iken, bir grup uzmana MEB’in hazırladığı bir sınavla eğitim almadan yoğun bakım uzmanlığı verilmek istendiği anlaşılamamaktadır. Türkiye’de örneğin pediatrik yoğun bakım gibi birçok uzmanlık alanında eksiklik var iken, neden erişkin yoğun bakım alanında sürekli istisnai olarak yoğun bakım uzmanlığı verilmek istendiği de anlaşılamamaktadır.
Sayı Değil Nitelik Önemlidir
2016 yılından itibaren yoğun bakım yan dal eğitim sürecini tamamlayan uzmanlar, belirlenen yerlerde mecburi hizmetlerini yapabilmek için Türkiye’nin dört bir tarafına dağılmışlardır. Nitelikli yoğun bakım hizmeti sunumunun gerçekleştirilebilmesi için mücadele vermektedirler. Yerel kamu hastaneleri yöneticileri, atanan eğitimli yoğun bakım uzmanlarının göreve başlaması ile birlikte hizmet kalitesinin iyileştirilmesinde bir ivmenin yakalandığını sıklıkla dile getirmektedirler. Eğitimli yoğun bakım uzmanının bulunmasının yoğun bakım yönetimi ve hastaların sağ kalımına olumlu etkileri olduğu bilimsel bir gerçekliktir. Sağlık Bakanlığının da temel misyonunun “nitelikli hasta bakımı” olduğu düşünülürse, yoğun bakım uzman sayısını arttırmak için istisnai yöntemlerle uzmanlık belgesi dağıtma yöntemi uygulanmasından vazgeçilmeli, nitelikli eğitim ve hizmetten ödün verilmemelidir. Çünkü istisnai her durum, yeni yeni adaletsizliklere neden olacak, bu alandaki tartışmalar, davalar uzun süreler devam edecektir.
Yoğun Bakım Uzmanı Olmanın Mevzuatı Açıktır
Ayrıca yasayla belirlenen 6 ana daldan uzmanların, sınav, eğitim ve devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirerek yoğun bakım uzmanı olmaları konusunda da hiçbir engel bulunmamaktadır. Bu tür uygulamalar yerine, Sağlık Bakanlığının yoğun bakım uzmanlarının başta özlük haklarının iyileştirilmesi olmak üzere, yoğun bakım uzmanlık eğitiminin tercih edilmesine yönelik özendirici tedbirler alması ve bu yönde adımlar atmasını beklemekteyiz.
Müfredata uygun yoğun bakım teorik ve pratik eğitimini almadan tek bir sınav sonucu ile bazı hekimlere yoğun bakım uzmanlık belgesi dağıtılması ile şu anda yoğun bakım uzmanı olarak nitelikli hizmetlerini sürdüren ve yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimi alanların eşitsizliğe uğrayacağı, bu alana gönüllü ve istekli başlayarak eğitimini almak isteyenlerin bu alandan uzaklaşmasına neden olabileceği, çoğu ana dal uzmanının yoğun bakımı tercih etmeyeceği, böylelikle ilerde nitelikli yoğun bakım uzmanı sayısının azalmasına neden olabileceği de unutulmamalıdır. Yoğun bakım alanında yıllardır yaşanan bu tip sorunlar nedeniyle yoğun bakım YDUS puanlarında yıllar içinde düşüş gözlenmektedir.
Yoğun Bakım Değerli Bir Uzmanlık Alanıdır
Ülkemizde yoğun bakım yan dalının yapılanma çalışmaları sonrasında ivme kazanan nitelikli yoğun bakım hizmetinin bu tür uygulamalarla duraklamaya uğratılacağı açıktır. Belgelendirme adı altında bir sınavla yoğun bakım uzmanlığı belgesi dağıtılmasındaki ısrarın herhangi bir kamu yararının olmadığı da ortadadır. Ayrıca bu yöntem ile çok sayıda kişiye tekrar uzmanlık belgesi verilmeye çalışılmasının yoğun bakım uzmanlık alanını değersizleştirme, cazibesini yok etme ve nihayetinde gereksizmiş algısının oluşmasına neden olacağını düşünmekteyiz.
Tüm bu değerlendirmeler bağlamında, yoğun bakım teorik ve pratik eğitimi sürecinden geçmeden tek bir sınav sonucu ile uzmanlık belgesi dağıtılması uygulaması tekrar dile getirilmemeli ve gündemden tamamen kaldırılmalıdır.
Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği olarak ikinci bir sınav ile uzmanlık belgesi dağıtılmasına kesinlikle karşı olduğumuzu bildiririz.